Depremin Eşiğindeki Şehir: Gemlik’te Kentsel Dönüşüm Neden Zorunlu?
2017’de alınan bir kararla Gemlik’in taşınacağı haberi hepimizi şaşkına çevirmişti. Doğduğumuz şehri terk etme düşüncesi hem duygusal hem de toplumsal açıdan büyük bir travmaydı. Zamanla anlaşıldı ki, Gemlik’in taşınması ne gerçekçi ne de uygulanabilir bir seçenekti. Bugün artık biliyoruz: Gemlik yerinde kalacak, ama güvenli hale gelecek.
Gemlik, Marmara Bölgesi’nin kalbinde, limanı, sanayisi ve zeytiniyle önemli bir kent. Ancak aynı zamanda Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yer alıyor ve yüksek deprem riski taşıyor. Uzmanlara göre ilçeyi etkileyebilecek büyük bir deprem her an kapımızda. AFAD raporları da en az 6.5 büyüklüğünde bir depremin mümkün olduğunu gösteriyor. Bu nedenle kentsel dönüşüm hayati bir zorunluluk haline geldi.
Yapı Stoku ve Deprem Riski
Gemlik’in büyük bölümü alüvyon zemin üzerinde ve özellikle 40-50 yıl önce inşa edilen binalar ciddi risk taşıyor. Bazı yapılar deniz kumu ile yapılmış, taşıyıcı kolonlar zamanla çürümüş. Üstelik ilçedeki yapıların yaklaşık %48’i ruhsatsız. Bir simülasyona göre büyük bir depremde yaklaşık 50 bin kişi hayatını kaybedebilir. Bu istatistik değil, her biri birer candır.
Sahil şeridindeki binaların bazıları, gelgitte bile su baskınına uğruyor. Halk arasında en çok sorulan soru şu: “Evimiz ne kadar sağlam?” Bu korku, dönüşümün neden ertelenemez olduğunu gösteriyor.
Taşınma Tartışmalarından Yerinde Dönüşüme
2017’de riskli bölgelerin taşınması gündeme geldi. Ancak bu öneri, sosyal ve ekonomik gerçeklerle örtüşmedi. İlçenin tamamını taşımak mümkün değildi. O dönem belediye başkanı şöyle demişti: “O zaman İstanbul’u nereye taşıyacağız?” Gerçekten de deprem tüm Marmara’nın meselesidir. Çözüm, kaçmak değil bulunduğumuz yeri güvenli hale getirmekti.
Böylece “Gemlik taşınmayacak, dönüşecek” anlayışı benimsendi. Yerinde dönüşümle mahallelerimizde kalıp, daha güvenli konutlara geçmek mümkün hale geldi. İlk dönüşüm uygulamaları Cihatlı’da başladı. 1.400 konutluk projeye 17 bin başvuru geldi. Bu talep, halkın dönüşüme ne kadar hazır olduğunu gösterdi.
Bugünkü Durum: Somut Adımlar
Gemlik Belediyesi ve Bursa Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle, Orkent Sitesi gibi riskli bölgelerde dönüşüm başladı. Eski binalar yıkıldı, yerine depreme dayanıklı, modern konutlar yapılıyor. Bu dönüşüm, sadece yapıların değil kentin sosyal hayatının da yenilenmesi anlamına geliyor. Eski alışveriş merkezleri sosyal alanlara dönüştürülüyor, yeni parklar, toplanma alanları planlanıyor. 2022’de hazırlanan dönüşüm projesi ulusal ölçekte ödül aldı.
Karşılaşılan Zorluklar
Elbette dönüşüm süreci zorluklarla dolu:
Gönüllülük esas olduğundan, tüm malikleri ikna etmek zaman alıyor.
Gemlik’in coğrafi sınırları yeni yerleşim alanı yaratmakta kısıtlı.
Finansman ciddi bir sorun; özellikle dar gelirli vatandaşlar için.
Bürokratik işlemler dönüşüm hızını yavaşlatabiliyor.
Toplumda zamanla oluşan “rehavet psikolojisi” dönüşüme ilgiyi azaltabiliyor.
Bu zorluklara rağmen, bilgilendirme toplantıları, devlet destekleri ve pilot projelerle sürecin önü açılıyor. Kooperatif modeli gibi farklı finansman yöntemleri de deneniyor.
Geleceğe Yönelik Öneriler
Tüm yapıların risk analizi yapılmalı, halkla açıkça paylaşılmalı.
Yerinde dönüşüm projeleri hızlandırılmalı, özel ekipler kurulmalı.
Devlet destekleri artırılmalı; düşük faizli kredi ve kira yardımı sunulmalı.
Mahalle mahalle bilgilendirme ve eğitim çalışmaları devam etmeli.
Gemlik’in kültürel mirası ve zeytinlikleri korunmalı.
Seçilen mahallelerde örnek dönüşüm projeleri hayata geçirilmeli.
Sonuç: Gemlik İçin Hep Birlikte
Deprem gerçeği kaçınılmaz olabilir ama yıkım kaderimiz değil. Kentsel dönüşüm, korkusuzca yaşayacağımız bir geleceğin teminatıdır. Bu süreçte herkesin sorumluluğu var: Kimimiz projeyi yönetecek, kimimiz komşusunu ikna edecek. Gemlik bizim yuvamız, onu güvenli hale getirmek hepimizin görevi.
Dönüşüm geciktikçe risk büyür; dönüşüm hayat demektir.

