1. Haberler
  2. Gemlik'i Keşfedelim
  3. Gemlik’te Saklı Bir Cennet: Haydariye Köyü ve Su Düşen Şelalesi

Gemlik’te Saklı Bir Cennet: Haydariye Köyü ve Su Düşen Şelalesi

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bursa’nın Gemlik ilçesine bağlı Haydariye Köyü, köklü tarihî mirası ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini büyülüyor. Samanlı Dağları’nın eteklerinde, şehir gürültüsünden uzak bu dağ köyü; Gürcü kültürüyle harmanlanmış yerel yaşamı, geleneksel mimarisi, serin yayla iklimi ve yemyeşil manzaralarıyla dikkat çekiyor. Köy sınırlarında yer alan Su Düşen Şelalesi ise yüksekten dökülen serin suları, görkemli vadi manzarası ve sunduğu yürüyüş parkurlarıyla doğa tutkunlarının Bursa civarındaki favori duraklarından biri haline gelmiş durumda.

Tarihçesi ve Kültürel Mirası

Haydariye Köyü’nün geçmişi 19. yüzyıla dayanıyor. Köy, 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Harbi) sonrasında Batum’dan göç eden Gürcü kökenli aileler tarafından kurulmuş. Köyün ismi, kurucusu olan Haydar Bey’den geliyor; Haydar Bey, Batum’daki nüfuzlu Becanoğlu ailesinin bir ferdi olarak göçmenleri Bursa’ya getirip II. Abdülhamid’in özel izniyle kendi adını taşıyan bu köyü kurmuştu. Bir dönem köyün adı resmi kayıtlarda “Eyriceova” (yerel telaffuzla Ercuva veya Haydaroba) olarak geçse de, daha sonra yeniden Haydariye adına kavuştu.

Gürcü asıllı kuruluşu sayesinde köyde yıllar boyu Gürcü gelenekleri yaşatıldı. Günümüzde de köy halkı kültürel mirasına sahip çıkıyor; düğün ve festivallerde Gürcü halk oyunları oynanması ve geleneksel yemeklerin yapılması bu mirasın izlerini taşıyor. Yerleşim, idari olarak artık mahalle statüsünde olsa da köyün sakin ve samimi kırsal yaşamı sürüyor. 19. yüzyıl sonundan bu yana nesilden nesile aktarılan bu kültürel doku, Haydariye’yi çevredeki sıradan köylerden farklı kılan önemli bir özellik.

Yerel Yaşamı, Mimarisi ve Tarımı

Haydariye yaklaşık birkaç yüz nüfuslu küçük bir dağ yerleşimi. Köy halkının geçiminde tarım ve hayvancılık önemli yer tutuyor. Gemlik yöresinin simgesi olan zeytin yetiştiriciliği burada da yapılıyor; köy çevresinde zeytin ağaçları görülebiliyor. Ayrıca iklimin elverdiği ölçüde ceviz, kestane gibi orman ürünleri ile küçük çapta sebze-meyve tarımı da mevcut. Dağlık arazilerde besicilik (büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği) yürütülüyor, hatta doğal ortamda yetişen alabalık ve çevrede kendiliğinden yetişen dağ çileği gibi ürünler köy yaşamına renk katıyor. Tüm bu faaliyetler, köyün doğayla iç içe sürdürülen sakin yaşam tarzını destekliyor.

Köyün mimari dokusu da tarihî ve doğal çevresiyle uyumlu. Haydariye’de geleneksel taş temel üzerine ahşap karkaslı köy evleri ve cumbalı eski konaklar görmek mümkün. Birçoğu 19. ve 20. yüzyıl başlarından kalma bu evler, sade ama işlevsel mimarileriyle Anadolu kırsal yaşamının izlerini taşıyor. Köyün merkezi diyebileceğimiz meydanda, yıllara tanıklık eden bir cami ve çevresindeki asırlık çınar ağaçları bulunuyor. Bu cami ve etrafındaki köy kahvesi, bakkal gibi yapılar köyün sosyal hayatının kalbinin attığı yer. Haydariye’nin evleri ve sokakları genel olarak mütevazı ve bakımlı; son yıllarda köyde bazı evler restore edilerek koruma altına alınmaya başlanmış. Yeni yapılan yapılar dahi geleneksel mimariye uygun tutulmaya çalışılıyor. Tüm bunlar, köye adım atan ziyaretçilere otantik bir Anadolu köyü atmosferi sunuyor.

İklim bakımından Haydariye, yazın dahi ferah bir havaya sahip. Rakımı yüksek olduğu için yaz ortasında bile yayla serinliğini hissedebilirsiniz. Nitekim köyde Ağustos ayında bile geceleri yorgansız yatmak zordur – havası o derece serindir. Köyün çevresindeki pınarlardan akan sular ise memba kalitesinde olup hem köylülere hem de çevreden gelenlere hayat sunuyor. Gemlik, Yalova gibi yerlerden insanlar bidonlarıyla bu doğal kaynak sularını doldurmak için Haydariye’ye uğrayabiliyor. Tertemiz havada, buz gibi su kaynakları ve doğal ürünlerle bezeli köy hayatı, ziyaretçiler için adeta zamanın yavaşladığı bir dinlenme fırsatı sunuyor.

Doğal Güzellikleri ve Yürüyüş Rotaları

Haydariye Köyü, Samanlı Dağları’nın yemyeşil doğası içinde kurulmuş olması sayesinde doğa tutkunlarını cezbeden pek çok güzelliğe ev sahipliği yapıyor. Köyün etrafı meşe, çınar, gürgen gibi ağaçların oluşturduğu karışık ormanlarla kaplı. İlkbahar aylarında etrafı rengârenk çiçekler ve kuş sesleri süslerken, sonbaharda orman örtüsü sarı ve kızıl tonlara bürünerek etkileyici manzaralar sunuyor. Bölgenin florası ve faunası oldukça zengin; bu da özellikle doğa fotoğrafçılığı ile ilgilenenler için Haydariye’yi cazip kılıyor. Yabanî kuşlar, sincaplar ve çeşitli kelebek türleri köy civarında sıkça gözlemlenebiliyor.

Haydariye aynı zamanda bir seyir terası gibidir. Marmara Denizi’nin Gemlik Körfezi’ne bakan yamaçlarında yer aldığı için, köy yolu boyunca ve çevredeki tepelerden enfes manzaralar görmek mümkün. Özellikle açık havalarda, bir yanda aşağıda Gemlik Körfezi’nin masmavi sularını, diğer yanda yemyeşil ormanları aynı karede izleyebilirsiniz. Güneşin batış saatlerinde bu manzara fotoğraf meraklıları için bulunmaz fırsatlar sunuyor.

Doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için Haydariye ve civarı ideal parkurlara sahip. Köyden çıkarak çevredeki yaylalara ve komşu köylere uzanan patikalar mevcut. Haydariye’den Sudüşen Şelalesi’ne uzanan yol da doğal bir yürüyüş parkuru gibidir; ziyaretçiler köyden şelaleye kadar temiz dağ havasında yürüyüş yaparak ulaşmayı tercih edebilirler. Bu güzergahta yürürken bir yanda orman içinden akan derelerin şırıltısı, diğer yanda denizden esen meltem eşliğinde keyifli bir rota deneyimi yaşanır. Yol boyunca karşılaşacağınız Marmara Denizi manzarası ve zengin orman dokusu, bu parkuru hem foto safari tutkunları hem de piknikçiler için gözde hale getirmektedir. Gerçekten de Sudüşen Şelalesi ve çevresi, doğa tutkunlarına adeta muhteşem bir şölen sunar; gerek yazın serinlemek ve yeşilin tadını çıkarmak isteyenler, gerek sonbaharda renk cümbüşünü fotoğraflamak isteyenler için her mevsim ayrı bir güzelliğe sahiptir.

Haydariye civarında bir de geçmişten kalan ilginç bir nokta bulunuyor: Köyün tepelerinden birinde eski bir radar istasyonu kalıntıları yer alıyor. Soğuk Savaş döneminde Amerikan üslerinden biri olarak kullanıldığı rivayet edilen bu nokta, günümüzde meraklı gezginler ve dağ bisikletçileri tarafından panoramik manzarası nedeniyle ziyaret ediliyor. Bu tepeye yürüyerek çıkıldığında hem Gemlik Körfezi’ni hem de Samanlı Dağları’nın uzantılarını geniş açıyla görmek mümkün. Maceraperest ziyaretçiler, köy halkının rehberliğinde veya GPS rotalarıyla bu tür alternatif patikalara da yönelebiliyor.

Su Düşen Şelalesi: Haydariye’nin Doğal İncisi

Haydariye denince akla ilk gelen doğal güzellik kuşkusuz Su Düşen Şelalesi’dir. Köy sınırları içerisinde, Haydariye’ye yaklaşık 8 km mesafede yer alan Su Düşen Şelalesi, adeta bir gizli cennet köşesi. Adını Türkçede “düşen su” anlamına gelen ifadesinden alan şelale, Nacaklı Deresi üzerinde yaklaşık 10 metrelik bir yükseklikten dökülmektedir. Etrafı çınar, gürgen ve meşe ağaçlarıyla bezeli yemyeşil bir vadiyle çevrili olan Sudüşen Şelalesi, özellikle ilkbahar ve yaz aylarında coşkun akan serin sularıyla büyüleyici bir manzara sunuyor. Şelalenin suyunun döküldüğü küçük gölcük etrafında oluşan su damlacıkları yaz sıcağında bile serinlik hissi vererek ziyaretçilere doğal bir klima etkisi sağlıyor.

Şelalenin görselliği dört mevsim farklı güzelliktedir. İlkbaharda kar sularının erimesiyle debisi artan Su Düşen, yüksekten düşen suyuyla etrafa beyaz bir köpük bulutu ve güçlü bir ses yayar – bu dönemde şelalenin en heybetli hâlini görmek mümkündür. Yazın ise çevresi adeta bir mesire yerine dönüşür; hava sıcaklığının 30°C’yi aştığı günlerde serinlemek ve doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için ideal bir kaçış noktası olur. Yeşilin tonları arasında dökülen şelalenin serin suyu, bunaltıcı yaz günlerinde ziyaretçileri ferahlatırken, çevresindeki gölgeli alanlar piknik ve dinlenme imkânı sunar. Sonbaharda dökülen yaprakların oluşturduğu altın renkli halının ortasında çağıldayan şelale, fotoğrafçılar için harika kompozisyonlar yaratır. Kış aylarında ise bölge nispeten sakinleşir; şelale çevresi kar yağışına şahit olursa ortaya kartpostallık görüntüler çıkar. Don olmadığı sürece Su Düşen Şelalesi yıl boyu akmaya devam eder, ancak kışın yolu daha tenha ve ıslak olabileceğinden dikkatli olmak gerekir.

Su Düşen Şelalesi’nin çevresinde ziyaretçiler için temel hizmetler de düşünülmüş durumda. Şelalenin giriş noktasında bir işletme (lokanta/kafeterya) bulunuyor; burada sıcak çayınızı yudumlayabilir, gözleme gibi yöresel lezzetlerin tadına bakabilirsiniz. Aynı alanda misafirlerin kullanımı için tuvalet ve mescit de yer alıyor. Yani doğa içinde olmanın konforundan ödün vermeden, temel ihtiyaçlarınızı karşılayarak gezi yapmanız mümkün. Şelale alanında ahşap piknik masaları ve oturma yerleri de mevcut. Ailenizle veya arkadaş grubunuzla birlikte getirdiğiniz yiyeceklerle piknik yapabilir, şelalenin sesi ve kuş cıvıltıları eşliğinde doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca manzarayı farklı açılardan seyre dalmak isteyenler için şelalenin etrafında kısa patikalar ve ahşap seyir platformları bulunuyor.

Doğa fotoğrafçılığı ile ilgilenenler için Sudüşen Şelalesi tam bir hazine değerinde. Öğlen saatlerinde güneş ışınlarının su zerreleriyle buluşması sonucu şelale önünde beliren gökkuşağı, objektiflere harika kareler yansıtıyor. Yine uzun pozlama tekniğiyle şelalenin ipek gibi akan görüntüsünü yakalamak isteyen pek çok fotoğrafçı buraya akın ediyor. Vadi boyunca uzanan ağaçların arasından süzülen ışık, profesyonel ve amatör fotoğrafçılar için büyülü atmosferler sunuyor. Kuş gözlemciliği yapanlar da çevrede saka, ispinoz, ağaçkakan gibi türlere rastlayabilirler. Tüm bu özellikler, Sudüşen Şelalesi’ni yalnızca serinlemek isteyenlerin değil, doğanın her anını ölümsüzleştirmek isteyen fotoğraf meraklılarının da tercih noktası haline getiriyor.

Şelalenin ünü son yıllarda Bursa ve çevresini de aşmış durumda. Özellikle ulaşımın kolaylaşmasıyla birlikte yaz sezonunda üç ay içinde yaklaşık 60 bin ziyaretçiyi ağırlayacak kadar yoğun ilgi görmektedir. Bursa ve Yalova başta olmak üzere civar illerden çok sayıda yerli turist her hafta sonu buraya akın ederken, yabancı turistlerin de destinasyonları arasına girmiş bulunuyor. Özellikle Orta Doğu ülkelerinden gelen doğa sever turistler, Yalova’daki termal tesislere kadar gelmişken birkaç kilometre ötedeki bu şelaleyi görmeden ülkelerine dönmüyorlar; son dönemde Arap turistlerin de yoğun ilgisini çeken bir yer haline gelmiş durumda. Hatta yakın çevrede konaklayan Rus ve Ukraynalı turist grupları bile Sudüşen’i ziyaret ederek serin havasında dinlendikten sonra tatillerine devam etmeyi alışkanlık edindiler. Bu uluslararası ilgi sayesinde Haydariye Köyü ve Sudüşen Şelalesi, bölge turizmine değer katan bir cazibe merkezi konumuna yükseldi.

Ulaşım ve Ziyaret Önerileri

Haydariye Köyü’ne ve Su Düşen Şelalesi’ne ulaşım: Haydariye, Gemlik ilçe merkezine yaklaşık 14 km mesafede olup Bursa şehir merkezine ise 40-45 km uzaklıktadır. Özel araçla ulaşım oldukça keyifli ve rahattır. Gemlik’ten Armutlu istikametine giden karayolunda ilerlerken, yaklaşık 10. kilometrede Küçükkumla mevkiinde Haydariye tabelasını göreceksiniz. Bu sapaktan sağa dönerek Samanlı Dağları’na doğru virajlı ama asfalt bir yoldan tırmanmaya başlıyorsunuz. Yaklaşık 7-8 kilometrelik bir tırmanışla Haydariye Köyü’ne ulaşılır. Köy meydanına geldiğinizde şelale yönlendirmelerini takip ederek köy içerisinden devam eden yola girmeniz gerekiyor. Sudüşen Şelalesi, köy meydanından itibaren yaklaşık 8 km mesafede, dağ yolunun sonunda yer alıyor. Yol iki aracın yan yana geçmekte zorlanacağı kadar dar ve bol virajlı olsa da manzaralar o kadar güzel ki yavaş seyrederek bu yolculuğun tadını çıkarabilirsiniz. Yol üzerinde Yeşil Vadi adında küçük bir piknik ve mesire alanını geçtikten sonra, vadi boyunca devam eden stabilize yol sizi doğrudan şelalenin girişine kadar götürecektir. Son yıllarda yapılan iyileştirmeler sayesinde şelaleye kadar araçla rahatça ulaşmak mümkün hale gelmiştir. Şelale alanının hemen yanında, ziyaretçilerin araçlarını bırakabileceği oldukça geniş bir otopark da bulunmaktadır (yüzlerce araca aynı anda hizmet verebilecek kapasitede). Aracınızı park ettikten sonra sadece birkaç dakikalık bir patika yürüyüşüyle şelalenin görüş açısına varabilirsiniz.

Toplu taşıma ile gelmek isteyenler için durum biraz daha kısıtlı olsa da yaz aylarında Gemlik’ten Haydariye istikametine giden minibüs seferleri bulunabiliyor. Ancak en pratik yöntem, özel araç veya kiralık araç ile gelmek ya da bir tur organizasyonuna katılmak. Yalova yönünden gelmek isteyenler için ise alternatif bir rota mevcut: Yalova’nın Termal ilçesinden Üvezpınar Köyü istikametine gidip oradan Sudüşen Şelalesi tabelalarını takip ederek yaklaşık 8 km’lik bir dağ yolu ile şelaleye ulaşılabiliyor. Bu rota, özellikle İstanbul’dan feribotla Yalova’ya gelip bölgeyi gezen turistlerin tercih ettiği bir güzergâh. Ancak Yalova tarafından şelaleye çıkan yolun bir kısmı toprak olabileceği için araçla dikkatli ilerlemek gerekiyor.

Ziyaret için en uygun zaman: Haydariye Köyü ve Su Düşen Şelalesi, yılın her dönemi farklı bir güzelliğe sahip olsa da ziyaret planınızı beklentilerinize göre ayarlayabilirsiniz. Eğer şelalenin en coşkun halini ve yemyeşil doğayı görmek istiyorsanız ilkbahar sonu ve yaz başı idealdir. Bu dönemde kar ve yağmur sularıyla beslenen şelale güçlü akarken, vadi yemyeşil ve canlı olur. Yaz ayları, serinlemek isteyenler için en popüler dönemdir; özellikle Temmuz-Ağustos aylarında hem yerli halk hem turistler öğle sıcağından kaçmak için buraya geliyor. Bu nedenle yazın ziyaret etmeyi düşünüyorsanız, hafta içi günlerini veya erken saatleri tercih ederek kalabalıktan kaçabilirsiniz. Sonbaharda ise bölge daha sakin ve huzurludur; hafif serin havada yürüyüş yapıp dökülen yapraklar arasında şelalenin tadını çıkarabilirsiniz. Kış aylarında yol ve hava koşullarını dikkate almak kaydıyla şelaleyi görmek mümkündür; ancak yağışlı ve buzlu dönemlerde araçla çıkışın zorlaşabileceğini unutmamalısınız.

Doğa severlere tavsiyeler: Haydariye’ye ve Su Düşen Şelalesi’ne gelirken rahat bir yürüyüş ayakkabısı giymeniz önerilir. Şelale çevresindeki zemin yer yer ıslak ve kaygan olabileceğinden, özellikle suya yakın kayalıklarda dikkatli olun. Yanınıza mevsime uygun giysiler alın; yazın güneş koruyucu ve şapka, serin dönemlerde ise ince bir mont işe yarayacaktır. Fotoğraf çekmeyi sevenler için tripod ve yedek hafıza kartı getirmenizi tavsiye ederiz, zira hem manzara fotoğrafları hem de yakın plan doğa çekimleri için burada sayısız fırsat bulacaksınız. Piknik yapmak isterseniz, köyden veya Gemlik’ten temel ihtiyaçlarınızı temin edebilirsiniz; fakat lütfen piknik sonrası çöplerinizi doğaya bırakmayıp yanınızda geri götürün. Köy halkı ve yetkililer, Haydariye’nin doğal güzelliklerinin korunmasına önem veriyor. Unutmayın, bu saklı cennetten alacağınız en güzel hatıra, orada bıraktığınız yalnızca ayak izleriniz olsun.

Sonuç olarak, Haydariye Köyü ve Su Düşen Şelalesi; tarihi dokusu, kültürel zenginlikleri ve büyüleyici doğasıyla Gemlik bölgesinde mutlaka görülmesi gereken bir rota. İster Bursa ve çevresinde yaşayan biri olun, ister uzak bir şehirden ya da yurtdışından geliyor olun, bu güzel köy sizi kucaklayan misafirperverliği ve huzur veren atmosferiyle karşılayacak. Hafta sonu kaçamağı arayan doğa severler, fotoğraf tutkunları veya kültür meraklıları için Haydariye, keşfedilmeyi bekleyen eşsiz bir durak olarak herkesi bekliyor. Keyifli geziler!

Gemlik’te Saklı Bir Cennet: Haydariye Köyü ve Su Düşen Şelalesi
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


ReCAPTCHA doğrulama süresi sona erdi. Lütfen sayfayı yeniden yükleyin.

Giriş Yap

Gemlik'te Hayat - Gemlik'in En Dolu En Yeni Haber ve Yaşam Platformu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bulutoğluna Özel Kampanya
Gemlikte Hayat AI ile Sohbet Et