Berkay Bulut
Berkay Bulut
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. AİLE VE TOPLUM: DEĞİŞEN DEĞERLER, KAYIP GERÇEKLER

AİLE VE TOPLUM: DEĞİŞEN DEĞERLER, KAYIP GERÇEKLER

featured
service
1
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bir milletin en temel taşı, her şeyden önce ailedir. Aile; sadece anne, baba ve çocuklardan ibaret bir çekirdek yapı değil, toplumsal kültürün, ahlakın ve değerlerin ilk kez öğrenildiği, aktarıldığı yerdir. Aile, kişilik temellerinin atıldığı en doğru kaynaktır. Ne var ki, günümüzde bu yapı sessiz ama derin bir dezenformasyon dalgası ile sarsılıyor ve yozlaşıyor.

Artık bilgi çağında yaşadığımızı söylüyoruz ama ironik bir şekilde, bilgi kirliliği çağında nefes alıyoruz. Sosyal medya platformları, haber siteleri, influencerlar ve diziler bile toplumun “değer öğretmeni” haline geldi. Gerçekle sahte arasındaki çizgi neredeyse görünmez hale geldi. Bu durdurulamayan gidişat, toplumda çöküntülere yol açmaya devam ediyor. Oysa anne babamızdan, ablamızdan, abimizden, dayı ve teyzemizden gelen öğretiler bize en doğru kılavuz olmuşken; bizleri kollayıp gerçeği gösteren bu rehberliği bir kenara bırakıp, sanal yaşamın rüzgârına kapıldık. Bu sanal yaşam, toplumumuzu hızla dejenerasyona uğratarak değer erozyonuna neden oluyor.

Bir zamanlar “mahallenin büyükleri” çocuklara nasihat verir, ailelerin davranış biçimi toplumun aynası olurdu. Bugün o aynaya baktığımızda, yansıyan görüntü maalesef çok bulanık. Artık çocuklar, “doğruyu” anne-babadan veya büyüklerinden değil, algoritmaların yönlendirdiği ekranlardan öğreniyor. Teknolojiyi yanlış anladık. Hayatımızı kolaylaştıran yönünü değil, sosyal medyada vakit geçirme, eğlenme ve sonunda bağımlılık seviyesine ulaşma yönünü benimsedik. Oradan gerçek olmayan bilgileri alıp birçok hatalı davranışı uyguladık. Yeni akımlarla sosyal medya “doktor” oldu, “Lokman Hekim” oldu, çocuklarımıza moda editörü, tarz danışmanı, hatta davranış bilimcisi oldu. Kısacası sosyal medya “oldu da oldu”.

Toplumsal çözülme yavaş başlar. Önce kelimeler değişir. “Saygı”, “mahremiyet”, “sadakat” gibi kavramlar yerini “özgürlük”, “bireysellik”, “trend olma” gibi kavramlara bırakır. Oysa özgürlük disiplinsizlik değildir; bireysellik bencillik değildir. Ancak günümüz gençliği bu kavramların içini yanlış dolduruyor, çünkü dezenformasyon artık sadece yanlış haberlerle değil, doğru kavramların çarpıtılmasıyla da hayatımıza giriyor. Saygı, Türk toplumunun en önemli değeri olmasına rağmen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Saygı ve hoşgörüden uzaklaştıkça agresif, gaddar ve hoyrat bir yapı kendiliğinden oluşuyor. Artık trafikte tahammülümüz kalmadı, komşularla selamlaşmayı geçtik, sesine bile dayanamaz hale geldik. Akşamları evde misafir kültürü kalmadı; yerini dışarıda kahve içme kültürü aldı. Hatta bir aradayken bile elde telefonla sosyal medyada gezinmek yeni bir “etkinlik” haline geldi.

Aile bağlarının zayıflaması, toplumsal bağları da beraberinde koparıyor. Bir fotoğrafın altına bırakılan birkaç emoji, gerçek bir sohbetin yerini tutmuyor. Duygular yüz yüze değil, ekranlar aracılığıyla yaşanıyor. Yolda yürürken birbirine selam vermeyen insanlar, sosyal medyada birbirlerinin paylaşımlarına övgüler diziyor. Sanal ortamda yakınlaşan insanlar, gerçek hayatta bir kez bile yüz yüze konuşmuyorlar maalesef.

Bu tablo karamsar gibi görünse de hâlâ umut var. Çünkü toplumun hafızası kolay silinmez. Türk milleti, geçmişinde nice badireleri atlatmış, nice kültürel dönüşümü özünden kopmadan yaşamış bir millettir. Yeter ki aile kurumunu yeniden hatırlayalım, çocuklarımıza “sanal doğrular” yerine “gerçek değerler” öğretelim. Aile olarak paylaşımlarımızı çoğaltalım. Bir araya geldiğimizde elimizden tabletlerimizi ve telefonlarımızı bırakalım. Ortak paydalarda sohbet edelim, birlikte piknik yapalım, spor salonlarına ve etkinliklere katılalım, yürüyüşler yapalım. Mutfağa hep birlikte girelim, evin yapılacak işlerini el birliğiyle yapalım. İşlerimizden artan zamanı bireysel değil, birlikte geçirelim. Göreceğiz ki, sosyal medyadan çok daha keyifli anılar biriktireceğiz heybemizde.

Ekran ışıkları arasında kaybolan neslimizi yeniden “ocak ışığına” döndürmek bizim elimizde. Gerçekleri hatırlamak, dezenformasyonun panzehiridir. Unutmayalım: Bir milletin geleceği, ekranlardaki görüntülerde değil; sohbetlerde, birlikte geçirilen paylaşım dolu zamanlarda şekillenir.

AİLE VE TOPLUM: DEĞİŞEN DEĞERLER, KAYIP GERÇEKLER
+ - 1

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 12 Kasım 2025, 13:05

    Kalemine sağlık Berkay Bey. Hepimizin adımız gibi bildiğimiz, bizzat yaşadığımız ama göz ardı ettiğimiz acı gerçekleri vurgulamış, ancak ümitvar olmamız gerektiğini de söylemişsiniz. İnşallah öyle olur.

Giriş Yap

Gemlik'te Hayat - Gemlik'in En Dolu En Yeni Haber ve Yaşam Platformu ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bulutoğluna Özel Kampanya